- sıkıştırmak
- -i1. 塞, 挤, 压, 插, 放, 推: çamaşırları bavula \sıkıştırmak 把衣服塞进箱子 elbiseleri dolaba \sıkıştırmak 把衣服塞放进衣柜 Kitaplarını bir bavulun içine sıkıştırdı. 他把书都塞进了一个旅行包。Şişenin mantarını iyi sıkıştırıdın mı? 你把瓶塞子塞紧了没有?2. 扭紧, 拧紧, 旋紧; 压紧, 挤紧: Dilini, dişlerinin arasına sıkıştırıyor. 他紧咬着舌头。Parmağımı kapıya sıkıştırdım. 我把手指头挤在了门里。Tornavidayı getir de şurdaki vidayı sıkıştır. 把改锥拿来, 把这里的螺丝钉拧紧!3. 使密集, 使紧凑; 使绷紧; 压实, 捣固: çalı demetini bir iple bağlayıp \sıkıştırmak 用绳子把柴捆捆紧 toprağı, üzerine kuvvetle basarak \sıkıştırmak 用力把土踩压实4. 挤, 逼; 转́ 包围, 围攻: kaleyi \sıkıştırmak 体́ 攻球门 Hasmını bir köşeye sıkıştırdı. 他把对手逼在了一个角落。5. 转́ 施加压力, 逼迫, 催促: Sıkıştırınca hepsini söyledi. 一逼他他就什么都说了。6. 塞给, 塞: avucuna \sıkıştırmak 往他手里塞 Eline birkaç lira sıkıştırıverin, derhal yapar. 您只要往他手塞几个里拉, 他立马就会去干的。7. 俚́ (对女性)动手动脚, 调戏
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.